Neden İyotlu Tuz Tüketmeliyiz?

İyot Nedir?

İyot, Fransız kimyacı Bernard Courtois tarafından 1811’de Napolyon Savaşları sırasında tesadüfen keşfedilmiştir. Napolyonun ucuz yoldan barut üretilmesini istemesi üzerine Courtois çalışmalarına başlamıştır. Güherçile eldesi için yaktığı deniz yosunundan çıkan mor renk ile yeni bir element olan iyodu keşfetmiştir. İsmi ise gaz halindeki rengi olan mor-menekşe anlamına gelen Yunanca “iodes” olarak belirlenmiştir.

Vücudumuzda İyot Metbolizması

İyotun insan vücudundaki başlıca rolü tiroid hormonlarının üretimidir. ,

Erişkinde vücuttaki toplam iyot miktarı 20-30 mg’dır. Bunun da %75’ten fazlası tiroid bezinde depolanır (İdiz,Yarman,2015).

Diyetle alınan iyot hızla emilir ve dolaşım yolu aracılığıyla TSH kontrolünde tiroid bezi hücrelerine alınır. Hücrelere alınan iyot, vücudun büyüme, gelişme ve enerji metabolizmasının regülasyonunda görev alan T3 ve T4 hormonlarının sentezinde kullanılır.

Bebeklerde ve çocuklarda böbrekler ve diğer sistemler gelişmekte olduğundan fazla miktarda tuz tüketimi birçok sağlık problemine yol açmaktadır. Böbrekler fazla tuzu vücuttan uzaklaştırmakta zorlanır. Bunun sonucunda oluşan kan basıncında yükselme ile birlikte, kardiyovasküler hastalık ve böbrek hastalıkları oluşma riski artar. Ayrıca fazla miktarda tuz tüketiminin çocuklarda obezite, hipertansiyon, ilerleyen yaşta osteoporoz ve mide kanseri gelişme riskini arttırdığı yapılan çalışmalar sonucu görülmüştür.

Bu görevi aracılığı ile :

  • Vücudun oksijen dengesini düzenler.
  • Vücut ısı dengesini sağlar.
  • İştah ve vücut ağırlığı kontrolünde etkilidir.
  • Karbonhidrat metabolizması ve dengesini sağlar.
  • Hücre farklılaşması ve gen ekspresyonu üzerindeki rolleri nedeniyle normal büyüme, gelişme ve hücre hasarı onarımını sağlar.
  • Üreme sağlığında görevlidir.
  • Gebelikte bebeğin nörogelişimini sağlar.
  • İyot ayrıca bir antioksidan görevi görür ve inflamatuara ve kansere karşı koruyucu etki gösterir.

Kaynakları

Vücudumuzda bulunan iyodun majör kaynağı diyettir. Diyetin temel kaynakları ise zenginleştirilmiş tuz, deniz ürünleri, balık, alg, süt ve süt ürünleridir. Ancak çoğu yiyecek ve içeceğin doğal iyot içeriği düşüktür ve en yaygın olarak tüketilen yiyecekler porsiyon başına 3-80 μg sağlar. (İyot eksikliği bozuklukları Michael B Zimmermann, Pieter L Jooste, Chandrakant S Pandav)

 

İyot Yetersizliği Sonuçları

Bir insanın tüm yaşamı boyunca alması gereken toplam iyot miktarı aslında bir tatlı kaşığını bile geçmez (3.8-5.0g). Ancak iyot vücutta yeterince depolanamadığı ve alınan miktarın yaklaşık %90’ı vücuttan atıldığı için her gün alınması gerekir. Aşağıdaki tabloda gruplara göre günlük iyot gereksinmelerini görebilirsiniz (WHO-RNI).

 

Gruplar İyot Gereksinmeleri (mcg/gün)
Bebekler ve okul öncesi çocuklar (0-59 ay) 90
Okul çağı çocuklar (6-12 yaş) 120
12 yaşından büyük çocuklar ve yetişkinler 150
Gebe ve emziren kadınlar 250

Yukarıda da görüldüğü üzere iyot tiroid hormonları aracılığıyla vücutta birçok metabolik süreçte görev almaktadır. Bu sebeple eksikliğinde de önemli bulgular ortaya çıkmaktadır.
Eksikliğin dozuna göre ağır ya da daha hafif bulgular görülebilir.

İyot eksikliğinde guatr, abortus, hipotiroidizm, konjenital ölümler, ölü doğumlar, perinatal ve bebek ölümlerinde artış, kretenizm, büyüme ve gelişme geriliği, zihinsel fonksiyonlarında bozukluklar oluşmaktadır.

Eksikliğin hafif formlarında enerji düşüklüğü, yorgunluk görülmekte olup eksiklik seviyesi arttıkça zeka geriliği, düşük, ölü doğum, bodurluk gibi ciddi problemler oluşmaktadır.

Eksikliğin en önemli ve sık görülen bulgularından biri de guatr hastalığıdır. Yeteri kadar iyot alınmadığı durumlarda tiroid hormanları yapılamaz. Bunun sonucunda vücut adaptasyon geliştirerek bu hormonların salgılanmasını uyarıcı hormon salınımını arttırır. Bu hormonun tiroid bezinde birikmesi bezin büyümesine neden olur. Tiroid bezinin bu tür büyümesine guatr denir.

Hipotroidizm kaynaklı guatrlarda bireylerde yorgunluk, kilo alma, soğuğa hassasiyet, konstipasyon ve depresyon görülmektedir.

En ağır bulgu kretenizm!

İyot eksikliğinin şiddeti arttıkça bulgularının da artacağını daha önce belirtmiştik. Ağır iyot eksikliğinde ileri derece zeka geriliği, bodurluk gibi ciddi problemler ile karşılaşılır.

Gebe kadınlarda görülen şiddetli iyot eksikliği ise bebeğin nörogelişmini etkilediğinden çok ağır tablolara neden olmaktadır. Zeka geriliği, cücelik, sağırlık, spastik disleji, duruş ve yürüyüş bozuklukları gibi bulgularla ortaya çıkan kretenizm iyot eksikliğinin en ağır bulgusudur.

Yapılan çalışmalar doğrultusunda bir popülasyonda normal IQ 100 iken kretenizlilerin IQ’sunun 30 civarında olduğu bildirilmiştir.

İyotlu Tuz Uygulaması

İyot düzeylerinin sağlıklı bir seviyede tutulabilmesi için her gün 150 μg (mikrogram) iyot tüketmelidir. Bu miktar tüm sağlıklı yetişkinlerde iyot ihtiyacının %97-98’ini karşılamaktadır. Bu düzeylerin altında kalınması durumunda vücutta iyot eksikliği oluşmakta ve yukarıda da anlattığımız gibi pek çok ciddi sağlık problemleri meydana gelmektedir.

İyot yetersizliği ve hastalıklarını önleme Dünya Sağlık Örgütü’nün en önemli hedeflerinden biridir. Hemen hemen her ülkenin savaştığı bir problem olan iyot eksikliğine karşı ülkeler besin zenginleştirme yoluna gitmiştir. Hem ucuz hem de çok tüketilen tuzun iyotla zenginleştirilmesi hemen her ülkede tercih edilmektedir.

Ülkemizde 1994 yılında “İyot Yetersizliği Hastalıklarının Önlenmesi ve Tuzun İyotlanması Programı” yütülmekte olup 1998 yılında çıkartılan tuz tebliği ile tuzlar iyot ile zenginleştirilmeye başlanmıştır. İyodun önemini topluma daha çarpıcı ve etkili yöntemlerle aktarmak, ülkemizde iyotlu tuz kullanımını tüm topluma yaygınlaştırmak, toplum bilinci oluşturmak amacıyla broşürler hazırlanmıştır.

Diyet ile aldığımız iyot kaynaklarının az olması sebebiyle siz de günlük tükettiğiniz tuzun iyotla zenginleştirilmiş olmasına özen göstererek çocuğunuzda ya da kendinizde oluşabilecek hastalıkları engelleyebilirsiniz.